KTK Kapsamında İşletenin Olağan Sebep Sorumluluğu

Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep olması durumunda motorlu aracı işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibini, gerçekleşen zarardan müştereken ve müteselsilen olmak üzere birlikte sorumlu tutmuştur. Böylece KTK zararın motorlu aracın işletilmesinden kaynaklı meydana gelmesi halinde tehlike sorumluluğu esasını kabul etmiştir. Fakat araç işletilme durumunda olmasa bile araç işletenin sorumluluğu KTK m. 85/3 referans alınmak suretiyle değerlendirilecektir. KTK m.85/3’te yer alan bu sorumluluk türü öğreti ve uygulamada olağan sebep sorumluluğu olarak isimlendirilmektedir.

KTK. m. 85/3’ye göre, “işletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir.” Söz konusu bu düzenlemeye göre aracın işleteni, yardımcı kişilerin kusurlu eylemleri ve araçtaki bozukluğun neden olduğu trafik kazalarından kaynaklı zararlardan da sorumludur. Bu durumda başka bir kişinin eyleminden veya beklenmedik bir durumdan, örneğin araçtaki bozukluktan kaynaklı oluşan bir zarardan sorumluluk durumu gündeme gelmektedir. Başka bir kişinin davranışından veya beklenmedik halden kaynaklı ortaya çıkan sorumluluk durumları genel anlamda öğreti ve uygulamada olağan sebep sorumluluğunun tipik uygulama şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Kısacası KTK m.85/3’te yer alan bu madde hükmü ile aracın işleteni, kazaya, fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu eylemlerinin neden olması durumunda, başkasının eyleminden kaynaklı ortaya çıkan olağan sebep sorumluluğu ilkesine göre oluşan zarardan sorumlu tutulacaktır. Bunun yanında önemle belirtmek gerekir ki aracın işleteni oluşan kazaya kendisi kusurlu eylemleriyle tek başına sebebiyet vermişse, bu noktada olağan sebep sorumluluğunun somut olay kapsamında oluştuğunu söyleyemeyiz. Yine aracın işleteninin, araçtaki bir bozukluktan kaynaklı oluşan zarardan da olağan sebep sorumluluğuna göre sorumlu olacağını yukarıda belirtmiştik. Fakat, araç işleteninin, araçtaki bozukluktan kaynaklı olağan sebep sorumluluğuna göre sorumlu tutabilmesi için söz konusu bu bozukluğun kendisinin kusurlu davranışından meydana gelmemesi gerekmektedir. Nitekim, araçtaki bozukluk, işletenin kendi kusuruyla ortaya çıkmışsa, bozukluk ifadesi anlamını yitirir ve onun yerine kusur kavramı ve bu kavrama bağlı olarak hukuki anlamda da kusur sorumluluğu kurumu devreye girer. Araçta oluşan bozukluğun, araç işletenin fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuruna istinaden gerçekleşmesi halinde de yukarıdaki yoruma benzer bir yorum yapabiliriz. Fakat bu durumda ortaya çıkan sorumluluğun kaynağının araçta meydana gelen bozukluk yerine, yardımcı kişilerin kusurlu davranışı olduğunu belirtmek gerekir.