Genel itibariyle tahkim kurumu, bir hakkın temini hususunda uyuşmazlık halinde olan kimselerin bunun çözümünü, genel yargı yolunun dışında, aralarında anlaşmaları sonucu özel kişi veya kişilere tevdi etmeleri şeklinde adlandırabilir. Tahkim niteliği itibariyle bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi şeklidir. Sigortacılıkta tahkim ise sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaati bulunan kimseler ile riski üstlenen sigorta kuruluşu arasında meydana gelen ihtilafların çözüme ulaştırılması amacıyla yargılamanın yapıldığı bir mekanizmadır.
Eserimizin ilk bölümünde genel itibariyle alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri ve bu yöntemlerin türlerinden bahsedilmektedir. Eserimizin ikinci bölümünde tahkim kavramı ve tahkim hukuku kavramları terminolojik bağlamda incelenmiştir. Bu bölümde ihtiyari ve zorunlu tahkim usulleri ele alınmıştır. Eserimizin üçüncü bölümünde sigortacılık tahkim kurumu genel özellikleri itibariyle değerlendirilmiştir. Bu bölümde sigorta ve sigorta sözleşmesi kavramından hareketle, uyuşmazlıkların Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde çözümlenmesi durumunun üzerinde durulmak suretiyle bu kurumun teşkilat yapısından bahsedilmiş, komisyon sekretaryası, komisyonun teşkilatı, sigorta hakemleri ve itiraz hakemlerinden söz edilmiştir. Eserimizin dördüncü bölümünde usul hukuku kurallarının sigorta tahkim yargılaması nezdindeki uygulama alanları ve hangi koşulda hangi tür mevzuatın uygulanması gerektiği üzerinde durulmuştur. Sigorta tahkim yargılamasıyla ilgili tekil anlamda kanuni bazda düzenlenen bir mevzuat mevcut değildir. Bu yargılama bakımından yargılama usul ve esasları genel olarak Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesinde ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te belirtilmiştir. Sigortacılık Kanunu’nda hüküm olmayan durumlarda ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili ve uygun düşen hükümlerinin kıyasen uygulama alanı bulabileceğini ifade etmek gerekir.
Eserin beşinci ve son bölümünde ise projemin ana konusu olan usul hukuku bağlamında sigorta tahkim yargılaması mekanizması incelenmiş, Hukuk Muhakemeleri Kanunu içerisinde yer alan yargılamaya hakim olan ilkeler karşılaştırılmalı olarak ele alınmıştır. Daha sonrasında Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru usulü, bu kapsamdaki dava şartları, tahkikat aşamaları, sigorta tahkim yargılamasındaki ispat kavramı, takdiri kanıtlar, tahkim yargılamasına son veren hakem kararları ve bu kararlara karşı kanun yolları ile tahkim yargılamasında tavzihtamamlayıcı karar usulü açıklanmaya çalışılmıştır.
ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ
Genel Olarak
Özel hukuk açısından değerlendirildiğinde ilk derece mahkemelerinde yargılamanın başlayabilmesi adına “davacı” sıfatıyla bir kişinin mahkemeye müracaat etmesi gerekmektedir. Söz konusu yargılama kapsamında diğer taraf ise “davalı” olarak adlandırılmakta ve davaya dahil olmaktadır. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin temelini oluşturan yargılama kuralları nezdinde bir değerlendirilme yapıldığı vakit bu kurumlarda her iki taraf da yargılamaya kendi iradeleri ile dahil olmaktadırlar. Bu durum yine de tarafların “davacı” veya “davalı” olarak yargılamada yer almalarına engel olmamaktadır (Perçin,2011). “Davacı” ve “davalı” şeklinde ortaya çıkan bu kavramlar tarafların birbirleriyle zıtlaşmasına ve günün sonunda aralarında gerginlik çıkmasına sebebiyet verebilecek bir ortam hazırlamaktadır. “Davacı” ve “davalı” tarafları arasında gerginlik ve olası düşmanlığın önünce geçebilmek amacıyla “alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri” fikri ortaya atılmıştır. Bu fikir özellikli 1970’li yıllardan itibaren uygulanmaya başlanmış olup günümüzde birçok uluslararası ve yerel kamu/özel kurumları tarafından devamlılığı teşvik edilmektedir.(Şanlı,2011).
Devletin bağımsız yargı makamları olan mahkemeler tarafından işletilen yargı sisteminin içerisinde tarafların konu ettiği uyuşmazlık konusu kesin hükümle sonuca ulaştırılmakta, bu süreç içerisinde yapılan her işleme de yargılama faaliyeti adı verilmektedir. Bu nedenle “dava” kavramının kısa bir tanımını yapmak gerekirse dava uyuşmazlığın devletin kurduğu tarafsız ve bağımsız yargı makamları olan mahkemeleri nezdinde çözümlenmesi usulü olarak tanımlanabilir (Özbek,2004). Dava yoluyla yargılama faaliyetinin yapıldığı usulde günün sonunda tarafların ortaklaşa belirleyeceği bir çözüm şekli değil, yargılama makamı olan mahkemenin mevzuat uyarınca uygulayacağı yargılama hükümleri geçerli olacaktır. Ancak alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri mahiyetleri itibariyle tarafların kendi iradeleriyle süreci işlettikleri bir yol olması nedeniyle yargılama hukukuna dair kimi kurallar bakımından dava yolundan ayrılmaktadırlar. Ortaya çıkan bir uyuşmazlığın dava yoluna gidilmeden, alternatif ya da yardımcı olarak sonuca ulaştırılmasını hedefleyen tüm seçenekler, kısa tabirle alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri olarak adlandırılabilir.